Havalar ısındı, vakalar artıyor... Çocuk ishalinde sıvı kaybına dikkat!
İSTANBUL (İGFA) - Baharın gelmesiyle birlikte çocuklar parklarda ve bahçelerde gönüllerince oynamanın keyfini yaşamaya başladı.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İrem Bulut, ishalin en belirgin özelliklerinden biri iştahsızlık olsa da özellikle kusmanın da yaşandığı durumlarda vücutta sıvı kaybına daha fazla dikkat etmek gerektiğini belirtti. İshal geliştiğinde yapılan en önemli hata, çocukların sıvı alımı yerine yemek yemelerine odaklanmaları gerektiğini kaydeden Dr. Bulut, "Besin tüketimini arttırmaları için zorlanan çocukların kusma ve bulantı şikayetleri daha çok artmakta ve vücutta sıvı miktarının azalmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla ishal oluştuğunda çocuklar yemek yemeleri için zorlanmamalı ve mutlaka azar azar, sık sık su tüketmeleri sağlanmalıdır” uyarısında bulundu.
BAHAR VE YAZ AYLARINDA HIZLA ARTIYOR!
Çocuklarda normale göre dışkılama sayısında artış ve kıvamının cıvık/sulu olması durumu ishal olarak tanımlandığını kaydeden Dr. İrem Bulut, çeşitli virüs, bakteri ve parazit enfeksiyonlarının yol açtığı ishal ani gelişen akut ishal ve uzun süreli devam eden kronik ishal olarak ikiye ayrıldığına dikkati çekerek, "Akut ishal; genellikle bir enfeksiyöz etkenin besinler veya temas yoluyla bulaşması sonucu oluşuyor. En yaygın görülen, genellikle virüslerin sebep olduğu ve gastroenterit tablosu olarak adlandırılan bu durum ortalama 7-10 gün sürüyor. Kronik ishal ise 14 günden uzun sürüyor ve altta yatan enfeksiyon dışı nedenlerin de mutlaka araştırılması gerekiyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İrem Bulut, akut gastroenterit ishalin enfeksiyon etkenlerinin artış gösterdiği bahar ve yaz aylarında zirve yaptığına işaret ederek, “Havuz ve deniz gibi ortak su kaynaklarının kullanılması, park ve bahçelerde daha fazla zaman geçirme sonucu el-ağız-yüzey temasının çocuklarda yoğunlaşması bu artışa katkıda bulunmaktadır. Ayrıca sıcak ortamda özellikle toplu tüketilen yiyecek-içeceklerde bakterilerin çoğalması da ishalin gelişimini kolaylaşmaktadır” dedi.
EN BÜYÜK RİSK VÜCUTTA SIVI KAYBI!
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İrem Bulut, ishalde özellikle de akut döneminde en büyük riskin sıvı kaybı olduğu uyarısında bulundu. Bultu, “Vücutta sıvı kaybı oluştuğunda tedavide gecikilirse beyin-böbrek-karaciğer gibi hayati organların kanlanması bozulabilmektedir. Bunun sonucunda böbrek yetersizliği, dolaşım bozukluğu, hatta şok gibi hayati risk içeren tablolar oluşabilmektedir” dedi.
Dr. Bulut, vücutta sıvı kaybında çocukta görülen belirtileri ise şöyle özetledi:
“İdrar renginde koyulaşma, idrar sıklığının azalması, halsizlik ve uyku hali gibi sorunlar gelişmektedir. Bunların yanı sıra göz kürelerinin çökmesi, cildin ve ağız içinin kuruması, ciltte alacalı görünüm ve soluklaşma, kalp atışlarında hızlanma ile gözyaşının azalması, sıvı kaybının dikkat çekici özelliklerini oluşturmaktadır.”