Ünlü sanatçı Onur Akay’la gazeteci Tayyar Işıksaçan birbirine girdi. Akay, “Büyüktür, saygıda kusur etmeyeyim diye kendisi ile ilgili bugüne kadar hiç konuşmamıştım ama çok fazla ileriye gitmeye başlayınca, bende kendisi ile ilgili genç gazetecilerin söylediklerini, kibarca sesli mesaj olarak kendisine attım. İşte mesajda söylediklerim: “Ben sizi Türkiye’de gazeteci sanırdım Tayyar ağabeyciğim ama parayı kim veriyorsa onun yanında durmak da gazetecilik değildir. Tüm yaptığınız programlardaki yanında durduğunuz her şeyi bir baştan gözden geçirin bence… Sonra da Türkiye’de niye böyle oluyor acaba diye bir düşünün bakalım. Yıllar geçmiş, her şey değişmiş. Şimdi sizin anlattıklarınızla yeni dönemdeki hiçbir şey uyuşmuyor artık. Bunun farkında mısınız acaba? Farkındasınızdır da yine siz işinize bakıyorsunuz. Demek ki hiç birinizin başına usta koymamak lazım. Bu arada başınıza usta koymamak gerektiğini ben söylemiyorum. Genç gazeteciler söylüyor, bunu çoğundan duydum Tayyar ağabeyciğim. Araştırın bakın yalan mı söylüyorum. Ben boş yere konuşmam bu konuyu, hiçbiri sizi takmıyor Türkiye’de söyleyeyim.” ifadelerini kullandı.
Bu mesaj sonrası deliye dönen gazeteci Tayyar Işıksaçan, canlı yayında Onur Akay’a sert çıktı. Işıksaçan, “Şimdi programın bu bölümünde söyleyeceklerimi, Onur Akay isimli “3. sınıf Pavyon Sanatçısına” söylüyorum. Beni gördüğünde, ceket ilikleyip, ağabeyciğim, ağabeyciğim yalakalığını eğer bir daha yaparsan, o iliklediğin ceketin düğmesini, o yalaka ağzınla sana yedireceğim. Sen bundan sonra eğer, o 1.60’ı geçmeyen boyunun ölçüsünü bilmezsen sana harbiden boy ölçüsü göstereceğim. Bundan sonra benim radarımdasın. Sen benim için düne kadar da zaten 3. sınıf bir şarkıcıydın. Sen bundan sonra Onur Akay’ın kim olduğunu benden dinleyeceksin. Senin bir aklını almam gerekiyor benim. Bak bir kez daha söylüyorum, karşılaştığımız bir yerde sakın ola ağabeyciğim diye elime sarılıp öpmeye kalkarsan yemin ediyorum ellerini kırarım. O kadar net söylüyorum. Sen mi terzisin ben mi terziyim, kim kimin boyunun ölçüsünü alıyor hep beraber görürüz. Sana çok yüz verdiler, sen astarını aramaya başladın çünkü. Bende astar var, ben iyi kumaşçıyım güzel dikerim. Ben iyi terziyim. Sen hiç dikilmemişsin bugüne kadar, ben tam üstüne göre dikerim, sende şaşırırsın ne olduğunu. bir pavyon şarkıcısına, bak pavyon şarkıcısı aşağılamak için söylüyorum, pavyon şarkıcısına, çünkü böyle ucuz işlerin peşinde oralardakiler çalışıyor, ortamlar onlara müsait, bu da onlardan bir tanesi. Senin gibi 10 tane şarkı ezberleyip şarkıcıyım diye gezmiyorum.” dedi.
Onur Akay da Işıkşaçan’ın bu söylediklerine kendi internet sitesinden cevap verdi. Akay, “3 yıldır ekranlardan bana hırsız diyen Tayyar Işıksaçan… Yine ekranlardan bana yalancı diyen Tayyar Işıksaçan… Programında beni ağarlarken ve canlı yayın esnasında, belli bir yaşa gelmiş kişiye ve kariyerine yakışmayacak davranışlarda bulunan yine Tayyar Işıksaçan… Bana karşı canlı yayında yaptığı davranışlara, partnerlerinin bile tepki gösterdiği kişi yine Tayyar Işıksaçan… Büyüktür, saygıda kusur etmeyeyim diye kendisi ile ilgili bugüne kadar hiç konuşmamıştım ama çok fazla ileriye gitmeye başlayınca, bende kendisi ile ilgili genç gazetecilerin söylediklerini, kibarca sesli mesaj olarak kendisine attım. Ben zaten her zaman gazeteci olmadığımı her ortamda söylüyorum, Sayın magazinci Tayyar Işıksaçan, gazeteci değilim ama 1998 yılından bu yana köşe yazarlığı yapıyorum. 1998 yılında dönemin en önemli edebiyat dergilerinde çok önemli yazarlarla yıllarca yazılar yazdım. Siz magazincisiniz ve Harika Avcı ile röportaj yapmanız da çok normal. Bu arada benim 21 yaşında yaptığım ilk röportajım efsane bestekâr Avni Anıl’la… İşte sizinle aramızdaki fark bu! Ne zaman, nerede ve hangi pavyonda beni izlediniz? Demek ki siz pavyonları da takip ediyorsunuz ama beni başka biri ile karıştırmışsınız. Boyumu yanlış ölçen gözleriniz varken, karıştırmanız da çok normal. Unutmayın ki sayın magazinci Tayyar Işıksaçan, 2019 yılında safra kesesiniz alındığında bana, “Sana “Felaket Tellalı” diyorlar Onur’cuğum, artık beni de duyurursun.” diyerek hastaneden sürekli fotoğraf attınız ve sizi köşemde yazmam için sürekli baskı yaptınız. Bende sizi kırmadım ve ameliyata alındığınızda sizinle ilgili bir köşe yazısı yazdım ama gazeteler her yazdığımı dikkate alırken, sizin ameliyata alındığınızı önemsemeyince bana gönül de koydunuz.” dedi.
