Fadime Karakaya

Tarih: 01.02.2022 00:00

CUMHURİYET AYDINLARI VE EMPERYALİST OYUNLAR

Facebook Twitter Linked-in

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Söylev’ine, “1919 yılı Mayısının 19. günü Samsun’a çıktım. Genel durum ve görünüş” diye başlar. “Genel görünüş” içler acısıdır. İşgalci devletler padişaha tüm isteklerini kabul ettirmiş; onlara yaslanan, halkının geleceğini yok sayan saray; ordunun dağılmasına, yurdun her köşesinin işgaline izin vermiştir. Halk, yokluk ve yoksunluk içindedir; ama umutsuz ve umarsız değildir. Millet ve devlet sevdalısı Türk milleti örgütlenir direnir. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde ulusal kurtuluş savaşını yapar ve işgalci emperyalistleri ülkeden kovar. Türk milleti, böyle destansı bir iradenin, direnmenin, mücadelenin sonunda; emperyalizme meydan okur, tam bağımsızlık yolunda vatanı ve milletiyle bölünmez bütünlüğü esas alan, ulus iradesine dayalı demokratik, laik ve çağdaş bir Cumhuriyet kurulur. Kurulur kurulmasına ama emperyalist egemen güçlerin haçlı oyunları, İstanbul sevdaları ve Türkiye’yi yine kendi ellerinde sömürme operasyonları bitmez. Çünkü Türkler bir araya geldiler mi, birlik ve beraberliklerini güçlü bir şekilde elde tutma başarısı gösterdiler mi Türkiye’nin Dünyanın en büyük devi, en güçlü ülkesi olmasına hiçbir mani yoktur. Onlar yani Emperyalistler için en büyük tehlike işte budur. Türkiye’yi kendilerine bir tehdit ve tehlike olarak gören bu ülkeler alevi-sunni, sağ-sol, Türk-Kürt gibi değişik senaryolarla ülke içindeki taşeronlarına ve işbirlikçilerine dış yardımlarla ve gizli kasalar altında finans sağlarken, milletimizin tam anlamıyla birlik ve beraberliğini, gücünü topyekun ortaya koymasına engel olmaya çalışmışlardır. İşte bu yüzden farklı düşüncelerimiz, hayata bakış açımız olabilir ama farklılıklarımız zenginliğimizdir diyerek muasır medeniyetler seviyesine yükselme yolunda, güçlü bir devlet ve millet olarak birlik, beraberlik, hoşgörüyü elden bırakmamalıyız. Çünkü sadece ülkemiz için değil tüm Dünya için en büyük tehlike olan küresel kapitalizmden kurtulmak için bunun dışında yol ve seçenek yok… Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman Türk milletiyle tüm emperyalist dünya devletlerine meydan okumuş ve Bağımsızlığını Kurtuluş savaşı zaferiyle ilan etmiş olan Türkiye’ye karşı kinleri bitmemiş, haçlı zihniyetiyle dost gözüküp içten içe düşmanlıklarını sürdüren egemen güçlerin ve işbirlikçilerinin emperyalist kirli senaryolarına karşı koymak için canını ortaya koymuş devlet ve millet sevdalıları, demokrasi kahramanları tarih boyunca var olmuşlar ve hala aramızda var olmaya devam etmektedirler. Bu halk kahramanları kimi zaman kiralanan cellatlarca katledilmiş, kimi zaman önlerine değişik zorluklar çıkartılarak yükselmeleri ve daha faydalı işlere imza atmalarına engeller konulmaya çalışılmış, ya da değişik yöntemlerle sindirilmeye çalışılmışlardır. Geçtiğimiz Ocak ayında böylesine demokrasi kahramanı, devlet ve millet sevdalısı Gazeteci Yazar Uğur Mumcu, Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve Prof. Dr. Muammer Aksoy’u katledilişlerinin yıldönümünde saygıyla andık. Ülkemizin aydınlık ve demokratik geleceği için canlarını hiçe sayarak bu özgürlük davasında mücadele eden, emperyalist tehlikeleri gören ve bunu milletine anlatarak toplumu bilinçlendirme sorumluluk ve görevini yerine getiren demokrasi şehitlerimiz, aydınlarımız sadece Mumcu, Okkan, Aksoy değildi. Abdi İpekçi, Cavit Orhan Tütengil, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu nice aydınlarımız rastgele katledilmediler özellikle hedef seçildiler. Çünkü onlar demokrattılar, barıştan, bilimden yanaydılar, talana, vurguna karşıydılar, gerçek, yurtseverdiler, terörün her türlüsüne, bölücülüğe, gericiliğe karşıydılar, dinimize değil, din tüccarlarına karşıydılar, Atatürkçü düşüncenin gerçek savunucularıydılar, laiklikten ve hukukun üstünlüğünden yanaydılar, Hangi dil, din, ırktan olursa olsun halkların ayrıştırılmasına karşı bir birbirlerine düşürülmesine karşı insanların sömürülmesine karşıydılar, ama bir o kadarda devletinden, milletinden ve ulusal bütünlükten yanaydılar. Bu aydınlarımız, ülkemize yönelik emperyalist planlara karşı çıkıyorlar, bu planları açığa çıkartıyorlar ve dahası bu gerçekleri bir bir anlatarak halkı bilinçlendiriyorlardı. Aynı zamanda da geniş kitleleri Atatürkçülük ve milliyetçilik bayrağı altında birleştiriyorlardı. Bu yüzden de hedef seçilmişlerdi. Tetiği çeken parmaklara hükmedenler ise yıllar geçmesine rağmen maalesef hala yakalanamadı. Haince canlarına kıyılarak aramızdan alınan yiğit aydınlarımızın savundukları düşüncelerin takipçisi olan aydınlar, devlet ve millet sevdalıları yine aramızdan çıkacaktır. Milli duruşumuzu ve ulusal bilincimizi diri tutma ulusal değerlerimizi sahiplenme, ulusal onurumuzu koruma yolunda bize yol gösterici olan başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, teröre şehit verdiğimiz tüm aydınlarımızı unutmadık unutturmayacağız. Kurtuluş Savaşının en zorlu koşullarında bir araya gelen Türk milleti, bugün de emperyalizmin ve destekçilerinin oyunlarını bozacak güce sahiptir. Saygılarımla…
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —