DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında yine ayakları yere basan, gerçeği tam anlamıyla yansıtan bir ifade kullandı, "Avrupalılar bize aferin diyecek" dedi.
Ali Babacan yurtdışında bir haberinin yayınlandığını söyleyerek, "İspanyol Gazetesi'ne buradaki şeylerin hepsini anlattım. 'Zor değil mi?' dediler, 'Zor ama yapacağız' dedim. Avrupa'dan da bakacaklar ve hayranlıkla diyecekler ki 'Aferin Türkiye'ye. Şuna bak' diyecekler' dediğini belirtti.
Tabi birilerinin yaptığı en iyi davranışa, algı operasyonuna başvurarak cümleyi kendi lehlerine çevirmeleri uzun sürmedi.
Türkiye'yi Avrupa'nın arka bahçesi, ucuz emek ülkesi, köle pazarı yapanlar, gelişimi ölçerken Avrupa'yı kıstas alanlar, Avrupa bizi kıskanıyor diyenler, bir anda laf cambazlığı yapmaya başladı.
"Sen batının 'Aferin' demesine bu kadar muhtaç mıydın ya?'" diyerek tepki gösterenler oldu.
Tabi bu tepkiler vız geldi tırıs gitti, üstüne bir de destek geldi, parti merkezinde basın mensuplarının sorularını cevaplandıran CHP sözcüsü Faik Öztrak, "Az bile söylemiş, ülkemizi demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, ifade özgürlüğüne kavuşturmak amacıyla hazırladığımız bu program tüm dünyaya örnek olacaktır" dedi.
Şunu herkes bilir ve kabul eder ki işinde üstün başarı sahibi olanlar öğretici ve yönlendiricidir ve onlar örnek oldukları diğerleri iyi işler yaptıklarında pekiştireç olarak "Aferin" der; profesör araştırma görevlisine, öğretmen öğrencisine, yüzbaşı erine, anne çocuğuna der mesela.
Gerçek bu iken ekonomide, siyasette, hukukta, bilimde, sanatta, insan haklarında sizden çok çok önde giden bir medeniyetin hüküm sürdüğü Avrupa'nın size "Aferin" demesinden neden rahatsızlık duyuyorsunuz?
Nasrettin hocanın kazan masalını bilmeyen yoktur, hani komşusuna "Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne neden inanmıyorsun?" dediği masal.
Şimdi siz Avrupa'nın bizi kıskandığına inanıyorsunuz da, bize "Aferin" diyeceğine mi inanmıyorsunuz?