Amasya evden eve nakliyat Artvin evden eve nakliyat Aydın evden eve nakliyat Balıkesir evden eve nakliyat Batman evden eve nakliyat Bayburt evden eve nakliyat Bingöl evden eve nakliyat Bitlis evden eve nakliyat Burdur evden eve nakliyat Çanakkale evden eve nakliyat

Nezih Varol
Köşe Yazarı
Nezih Varol
 

BOZKURT'UN ATATÜRK SEVGİSİ

Ben çocuktum varlardı, gençtim yine varlardı, son 20 yılda en bereketli dönemlerini yaşadılar, cübbe sarık, türban çarşaf dolaştılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e etmedik laf bırakmadılar, caddelerde meydanlarda gösteri yaptılar, 3 yaşındaki bebeler için Kur'an Kursu açtılar, o açtıkları yerlerde körpe bedenlere akıl almaz acılar yaşattılar. Ancak hayli zamandır izliyor ve görüyorum ki; iktidara destek veren ve aynı ittifak içinde bulunan MHP ve BBP'nin bile tabanını oluşturan ülkücüler ve Vatan Partili devrimciler Atatürk noktasında asla taviz vermiyor, hiç bir saygısızlıkta bulunmuyor. Karşı ittifakta yeralan İYİ Parti ve yine ülkücü tabana sahip Milli Yol Partisi, Ülkü Ocakları ve Alperen Ocakları neferleri "Başbuğ Atatürk" diyor da başka bir şey demiyor. Vatan ve millet aşkıyla dolu ülkücülerin varlığı, Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde güçlü bağlarla aydınlık bir geleceğe yol aldığını gösteriyor. Bu bağlamda hafta sonunda İYİ Parti İl Başkanlığı'nda düzenlenen tanıtım toplantısıyla milletvekilli aday adaylığını açıklayan Sosyal Hizmet Uzmanı Birgül Bozkurt'un konuşması da beni çok etkiledi. Binlerce yıllık tarihi geçmişe sahip Türk toplumunda -son 100 yılda Atatürk'ün büyük gayret ve çalışmalarla hatırlattığı- kadının, çocuğun ve çiftçinin önemini kendi yaşam öyküsüyle perçinleyerek anlatan Birgül Bozkurt'un konuşmasını sizinle de paylaşmak istiyorum: "1975 yılında Manisa'nın Karaağaçlı Köyü'nde çiftçilik ve kasaplık mesleği icra eden Tülay ve Hayati Bozkurt'un kızıyım ben. Aynı köyde ilkokul ve ortaokulu okudum, Çanakkale Sağlık Meslek Lisesi Hemşirelik Bölümü'nü kazandım ve 4 yıl yatılı okuyarak Hemşire oldum. Ankara Sanatoryum Hastanesi'nde hemşirelik görevimi icra ederken gece çalışıp gündüz okuyarak Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu'nda akademik eğitimimi tamamladım. Mezuniyetim sonrasında Bakanlığımı ve kadromu değiştirerek çok sevdiğim şehrim Manisa'ya tayinimi istedim ve 30 yılı aşkın süredir de Sosyal Hizmet Uzmanı ve yönetici olarak görev yaptım. Buradan ülkemizdeki ve Manisamızdaki ailelerimize sesleniyorum; lütfen çocuklarınızı, özellikle kız çocuklarınızı okutun. Onların okuyup meslek sahibi olmaları çok önemli. Kim bilir bu kız çocuklarından bir tanesi okuyup meslek sahibi olur ve bugün sizin karşınızdaki Sosyal Hizmet Uzmanı Birgül Bozkurt gibi 'Ben milletvekili olmaya hazırım ve hizmetinize tabiyim' der. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ‘Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir’ der. Ben de uzun yıllar bu alanda hizmet verdim. Manisa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube'de, Erkek Yetiştirme Yurdu'nda, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde çocuk hizmetleri, koruyucu aile, evlat edinme, sosyal ekonomik destek hizmetleri görevlerim oldu. Sevgi Evleri, Çocuk Yuvası Müdürlüğü, Kırkağaç İlçe Müdürlüğü, İl Müdür Yardımcılığı ve Kadın Konukevi Müdürlüğü görevlerini yürüttüm. Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü'nde 6284 sayılı maddenin yürürlüğe konulması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi kanununun çıkartılmasında Sayın Bakan Fatma Şahin ve ekibiyle çalıştım. Konuyla ilgili İngiltere’ye çalışmak için gönderildim. 2012-2013 yılları arasında Manisamızda uygulanan ve aynı yıl Türkiye’nin en iyi sosyal sorumluluk projesi seçilen Zafer Kalkınma Ajansı destekli ‘Umutlar Çiçek Açsın' isimli projenin Genel Koordinatörlüğü'nü ve yöneticiliğini üstlendim. SOSYAL VE EKONOMİK DESTEKLER YETERSİZ Manisamız 17 ilçesiyle birlikte sanayi, tarım, hayvancılık, madencilik, turizm ve birçok üretim alanıyla ülke ekonomisine katkı veren büyükşehir statüsündeki şehrimizdir. 2023 yılı tahmini sayılarına göre 1 milyon 473 bin nüfus yoğunluğuna ulaşacaktır ve bu nüfusun tabi ki yarısı kadındır. Şehrimizin bu çok güçlü yanları yanında acil çözüm bekleyen sorunları da bulunmaktadır. İkinci nesil göç sorunlarımız, çocuk suçluluğu, aile içi şiddet, madde bağımlılığı konularının acilen çözülmesi gerektiğinin farkındayız. Dolayısıyla çocuk mahkemelerinin ilimizde açılması gerekmektedir. İlimizde bir tane Kadın Konukevi vardır. Yerel yönetimlerin sorumluluğunda olan nüfus 100 bin kişiyi geçerse belediyelerce Kadın Sığınmaevi açılır hükmü uygulanmamıştır. Dolayasıyla acil olarak yeni bir Kadın Sığınmaevi açılması elzemdir. ASP çocuk hizmet binaları 2014 yılında kapatılmıştır. Bu yanlış bir uygulamadır. İlimize acilen yeni hizmet binalarının yapılması ve deprem dayanıklılık raporu alınarak tüm kurumlarımızın inşasına başlanılmalıdır. Kadın emeği ve kooperatiflerinin önündeki yasal düzenlemelerdeki uyumsuzluklar giderilmelidir. Çalışan kadınlarımızın 7/24 hizmet alacağı kişisel hizmet düzenlemesi getirilmelidir. Uygulanan yanlış tarım hayvancılık politikaları nedeniyle çiftçimiz mazot, gübre ya da yem alamayacak durumda iken ülke yönetimindeki kişiler vermiş oldukları yardımlardan övünülecek bir şeymiş gibi reklam yapmakta, algı operasyonu gerçekleştirmektedirler. Oysaki bizim çiftçimiz onuruyla çalışıp üreten, bağımsız olarak kazanan, usul kesince katkı veren, iyiliği paylaşan, kadın ve erkeklerden oluşmaktadır. Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir’ sözündeki asıl kastı da budur. TBMM'DE KADIN TEMSİL ORANI ARTMALI Bugün burada Sayın Genel Başkanım Meral Akşener’in izinden giderek siyasetteki aktif kadın sayısını ve meclisimizdeki kadın temsil oranını artırmak için girişimde bulunuyorum. Gandi’nin de dediği gibi ‘Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi olun’.  Yolumuz uzun, emek ve sabır gerekecek, ancak biz kadınlar azimli ve güçlüyüz. Kadın annedir, eştir, kız kardeştir, üretendir, Anadolu’dur. Bir kadın olarak İyi Parti Manisa milletvekili aday adaylığımı açıklıyorum. Bismillah diyelim, Rabbim yardımcımız olsun, Hak yolundan ayrılmadan şehrimiz ve vatanımıza hizmet etmeyi nasip etsin. İyiler kazansın ve Manisamız iyi olsun." Her zaman söyledim, yine söylüyorum; özellikle sözde sosyal demokrat olduğunu iddia eden veya kadını eşit gördüklerini dillerine dolayan parti yöneticileri, gelin kadın kotasını yüzde 50'ye çıkarın. Türkiye'yi erkek egemen toplum olma özelliğinden bir an önce kurtarın, ülkesini, milletini seven kadınları yönetimlere getirin. Millet rahat etsin, ülkemiz refaha kavuşsun.
Ekleme Tarihi: 28 Mart 2023 - Salı

BOZKURT'UN ATATÜRK SEVGİSİ

Ben çocuktum varlardı, gençtim yine varlardı, son 20 yılda en bereketli dönemlerini yaşadılar, cübbe sarık, türban çarşaf dolaştılar, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e etmedik laf bırakmadılar, caddelerde meydanlarda gösteri yaptılar, 3 yaşındaki bebeler için Kur'an Kursu açtılar, o açtıkları yerlerde körpe bedenlere akıl almaz acılar yaşattılar.

Ancak hayli zamandır izliyor ve görüyorum ki; iktidara destek veren ve aynı ittifak içinde bulunan MHP ve BBP'nin bile tabanını oluşturan ülkücüler ve Vatan Partili devrimciler Atatürk noktasında asla taviz vermiyor, hiç bir saygısızlıkta bulunmuyor.

Karşı ittifakta yeralan İYİ Parti ve yine ülkücü tabana sahip Milli Yol Partisi, Ülkü Ocakları ve Alperen Ocakları neferleri "Başbuğ Atatürk" diyor da başka bir şey demiyor.

Vatan ve millet aşkıyla dolu ülkücülerin varlığı, Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde güçlü bağlarla aydınlık bir geleceğe yol aldığını gösteriyor.

Bu bağlamda hafta sonunda İYİ Parti İl Başkanlığı'nda düzenlenen tanıtım toplantısıyla milletvekilli aday adaylığını açıklayan Sosyal Hizmet Uzmanı Birgül Bozkurt'un konuşması da beni çok etkiledi.

Binlerce yıllık tarihi geçmişe sahip Türk toplumunda -son 100 yılda Atatürk'ün büyük gayret ve çalışmalarla hatırlattığı- kadının, çocuğun ve çiftçinin önemini kendi yaşam öyküsüyle perçinleyerek anlatan Birgül Bozkurt'un konuşmasını sizinle de paylaşmak istiyorum:

"1975 yılında Manisa'nın Karaağaçlı Köyü'nde çiftçilik ve kasaplık mesleği icra eden Tülay ve Hayati Bozkurt'un kızıyım ben. Aynı köyde ilkokul ve ortaokulu okudum, Çanakkale Sağlık Meslek Lisesi Hemşirelik Bölümü'nü kazandım ve 4 yıl yatılı okuyarak Hemşire oldum. Ankara Sanatoryum Hastanesi'nde hemşirelik görevimi icra ederken gece çalışıp gündüz okuyarak Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksek Okulu'nda akademik eğitimimi tamamladım. Mezuniyetim sonrasında Bakanlığımı ve kadromu değiştirerek çok sevdiğim şehrim Manisa'ya tayinimi istedim ve 30 yılı aşkın süredir de Sosyal Hizmet Uzmanı ve yönetici olarak görev yaptım. Buradan ülkemizdeki ve Manisamızdaki ailelerimize sesleniyorum; lütfen çocuklarınızı, özellikle kız çocuklarınızı okutun. Onların okuyup meslek sahibi olmaları çok önemli. Kim bilir bu kız çocuklarından bir tanesi okuyup meslek sahibi olur ve bugün sizin karşınızdaki Sosyal Hizmet Uzmanı Birgül Bozkurt gibi 'Ben milletvekili olmaya hazırım ve hizmetinize tabiyim' der. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ‘Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir’ der. Ben de uzun yıllar bu alanda hizmet verdim. Manisa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube'de, Erkek Yetiştirme Yurdu'nda, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde çocuk hizmetleri, koruyucu aile, evlat edinme, sosyal ekonomik destek hizmetleri görevlerim oldu. Sevgi Evleri, Çocuk Yuvası Müdürlüğü, Kırkağaç İlçe Müdürlüğü, İl Müdür Yardımcılığı ve Kadın Konukevi Müdürlüğü görevlerini yürüttüm. Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü'nde 6284 sayılı maddenin yürürlüğe konulması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi kanununun çıkartılmasında Sayın Bakan Fatma Şahin ve ekibiyle çalıştım. Konuyla ilgili İngiltere’ye çalışmak için gönderildim. 2012-2013 yılları arasında Manisamızda uygulanan ve aynı yıl Türkiye’nin en iyi sosyal sorumluluk projesi seçilen Zafer Kalkınma Ajansı destekli ‘Umutlar Çiçek Açsın' isimli projenin Genel Koordinatörlüğü'nü ve yöneticiliğini üstlendim.

SOSYAL VE EKONOMİK DESTEKLER YETERSİZ

Manisamız 17 ilçesiyle birlikte sanayi, tarım, hayvancılık, madencilik, turizm ve birçok üretim alanıyla ülke ekonomisine katkı veren büyükşehir statüsündeki şehrimizdir. 2023 yılı tahmini sayılarına göre 1 milyon 473 bin nüfus yoğunluğuna ulaşacaktır ve bu nüfusun tabi ki yarısı kadındır. Şehrimizin bu çok güçlü yanları yanında acil çözüm bekleyen sorunları da bulunmaktadır. İkinci nesil göç sorunlarımız, çocuk suçluluğu, aile içi şiddet, madde bağımlılığı konularının acilen çözülmesi gerektiğinin farkındayız. Dolayısıyla çocuk mahkemelerinin ilimizde açılması gerekmektedir.
İlimizde bir tane Kadın Konukevi vardır. Yerel yönetimlerin sorumluluğunda olan nüfus 100 bin kişiyi geçerse belediyelerce Kadın Sığınmaevi açılır hükmü uygulanmamıştır. Dolayasıyla acil olarak yeni bir Kadın Sığınmaevi açılması elzemdir. ASP çocuk hizmet binaları 2014 yılında kapatılmıştır. Bu yanlış bir uygulamadır. İlimize acilen yeni hizmet binalarının yapılması ve deprem dayanıklılık raporu alınarak tüm kurumlarımızın inşasına başlanılmalıdır. Kadın emeği ve kooperatiflerinin önündeki yasal düzenlemelerdeki uyumsuzluklar giderilmelidir. Çalışan kadınlarımızın 7/24 hizmet alacağı kişisel hizmet düzenlemesi getirilmelidir. Uygulanan yanlış tarım hayvancılık politikaları nedeniyle çiftçimiz mazot, gübre ya da yem alamayacak durumda iken ülke yönetimindeki kişiler vermiş oldukları yardımlardan övünülecek bir şeymiş gibi reklam yapmakta, algı operasyonu gerçekleştirmektedirler. Oysaki bizim çiftçimiz onuruyla çalışıp üreten, bağımsız olarak kazanan, usul kesince katkı veren, iyiliği paylaşan, kadın ve erkeklerden oluşmaktadır. Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir’ sözündeki asıl kastı da budur.

TBMM'DE KADIN TEMSİL ORANI ARTMALI

Bugün burada Sayın Genel Başkanım Meral Akşener’in izinden giderek siyasetteki aktif kadın sayısını ve meclisimizdeki kadın temsil oranını artırmak için girişimde bulunuyorum. Gandi’nin de dediği gibi ‘Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin kendisi olun’. 
Yolumuz uzun, emek ve sabır gerekecek, ancak biz kadınlar azimli ve güçlüyüz. Kadın annedir, eştir, kız kardeştir, üretendir, Anadolu’dur. Bir kadın olarak İyi Parti Manisa milletvekili aday adaylığımı açıklıyorum. Bismillah diyelim, Rabbim yardımcımız olsun, Hak yolundan ayrılmadan şehrimiz ve vatanımıza hizmet etmeyi nasip etsin. İyiler kazansın ve Manisamız iyi olsun."

Her zaman söyledim, yine söylüyorum; özellikle sözde sosyal demokrat olduğunu iddia eden veya kadını eşit gördüklerini dillerine dolayan parti yöneticileri, gelin kadın kotasını yüzde 50'ye çıkarın.

Türkiye'yi erkek egemen toplum olma özelliğinden bir an önce kurtarın, ülkesini, milletini seven kadınları yönetimlere getirin.

Millet rahat etsin, ülkemiz refaha kavuşsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve 5n2khaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

escort Ankara Sex hikayeleri Seks hikayeleri Porno izle