Devrek deyince akıllara baston festivali veya yağlı güreş yarışmaları gelir, benim aklıma ise o yemyeşil doğası, akarsuları, tatlı su balıkları, muhteşem manzarası, ciğerlere çekilesi havası, odun ateşinde pişen çörek ekmeği gelir.
Dere yataklarında serpmeyle avlanan balıkları kızgın yağda kızardıktan sonra, yanında bol zeytinyağlı ve limonlu mevsim salatasına çörek ekmeği banarak yediğim günleri asla unutmuyorum.
Unutmadığım ve hep üzüntü duyduğum diğer bir konu da; Zonguldak ve Bolu gibi iki önemli şehrin tam ortasındaki, Yedigöller gibi efsane bir doğa harikasının yanındaki, festivalleriyle adı 7 kıtaya ulaşmış bu şirin ilçenin nimetlerinin artı değere dönüştürülemiyor olmasıdır.
Oysa Zonguldak'ın derin toprakları altındaki serveti madeniyesi ne kadar değerli ise, Devrek'in yalçınları kaplayan servet değerindeki ormanları da bir o kadar önemli ve ilçeyi sosyo-ekonomik yönden ihya edecek büyük bir potansiyele sahiptir.
Bu yıllardır gözardı edildiği ve serveti olan ormanlar siyasi yönetenler tarafından sadece odun ve kereste olarak görüldüğü için, Devrek hep üvey evlat modunda, acıların çocuğu olarak kaldı ve bir arpa boyu kadar yol alamadı.
Tabi bu işler bilgi, birikim, emek, en önemlisi de vizyon ister; ben yıllardır Devrek'in gerçek serveti olan ormanları üzerinden politika üreten bir siyasetçi görmedim, tâki Nurcan Bayramusta'yı tanıyana kadar.
Çok değerli dostum, ağabeyim, meslektaşım, üniversite yıllarımda da okul arkadaşım olan Sosyal Hizmet Uzmanı, ama ömrünü öğretmenlik mesleğine adamış güzel insan Muhittin Bozkurt'un sayesinde tanıdığım Nurcan Bayramusta'nın, Devrek için ortaya koyduğu kalkınma projelerini de öğrenme fırsatı buldum.
Aklın yolu birdir; Devrekli kadın girişimci, işinsanı Mimar Nurcan Bayramusta, CHP'den belediye başkanlığı için aday adayı olurken, projelerinin odağına da ilçenin en önemli zenginliği olan ormanları koymuş, doğa turizmi ile kalkınma projelerini hayata geçirmeyi düşünüyor.
Gerçeği görmek, ayakları yere basarak proje üretmek, boş hayaller peşinde koşup günü kurtarmak yerine, doğruyu gösterip çalışma azmi ortaya koymak bu değildir de nedir?
Nurcan Bayramusta'nın vizyonunu görmeniz açısından açıklamasını sizinle paylaşmak istiyorum:
"Devrek Zonguldak'ın en büyük yüzölçümü ve ormanlık arazisine sahip bir ilçemiz, ama maalesef bugüne kadar ormanlarımızdan kereste ve odun ihtiyacı dışında bir faydalanma söz konusu olamamış, oysa bir orman ilçesi olan Devrek’in özellikle doğa turizminin bu kadar revaçta olduğu zamanlarda atıl bırakılması çok yazık. Diğer yanda hayvancılık, orman meyveleri, özellikle kızılcık ve mantar ürünleriyle çok rahat katma değer sağlayabiliriz. Beyaz baklavanın ününü bilmeyen yok, bizim mutfak kültürümüzün bir ürünüdür, tüm bunları ön plana çıkaracak projelere imza atacağız."
Projelerin dahası da var, ama sayfalar yetmiyor, zira size sadece partililerin değil, tüm Devreklilerin dikkate alması gereken Nurcan Bayramusta hakkında da bilgi vereceğim.
Nurcan Bayramusta, 1971 yılında Devrek'te dünyaya geldi, ilkokulu Adapazarı'nda, ortaokul ve liseyi Devrek'te okudu, 1993 yılında Trakya Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi'ni kazanarak Mimar olarak mezun oldu, Devrek'te serbest Mimar olarak kariyerine başladı, 1997 yılında Bursa Alplas Alüminyum firmasında proje yöneticisi olarak görev aldı, 2003 yılında Eskişehir Hidrolik Pnömatik Otomasyon firmasını kurdu, 2013 yılında Bilgi Üniversitesi'nde MBA İşletme Yüksek Lisans programını başarıyla tamamlayarak İş Güvenliği Uzmanı sertifikasını aldı, iş hayatındaki deneyimlerini ve mutfakla ilgisini birleştirerek 2017 yılında 'Kadın Girişimcilere Destek Programı' kapsamında Cevizz Unlu Mamüller firmasını kurdu. Uzun yıllardır destek verdiği Cumhuriyet Halk Partisi'ne Eskişehir'de yaşarken üye oldu ve aktif olarak çalışmaya başladı, kırsal alan başta olmak üzere sahada ve alanda tüm çalışmalara katıldı. 2023 yılı başlarında doğup büyüdüğü Devrek'e dönmeye karar verdi, mesleki bilgi ve
tecrübesiyle Devrek'te şehircilik, gençler, kadınlar ve sosyal belediyecilik alanında gerçekleştirilebilecek birçok projenin mümkün olduğunu fark etti. Şehrine duyduğu derin bağlılık ve yerel yönetimdeki etkili değişikliklere olan inancı, O'nu Devrek Belediye Başkanlığı için aday olmaya yönlendirdi. Bu süreçte hep halkın ihtiyaçlarına yönelik somut çözümler üreterek Devrek'i daha yaşanabilir ve kalkınmış bir yer
haline getirme kararlılığıyla hareket etti."
Bence tüm bu özellikleri bağrında taşıyan Devrek'in öz evladı, Devrek aşığı, Devrek için kalbi atan, üstelik vizyon sahibi bir insana belediye başkanlığı emanet edilir.
Hakkı olana hakkını vermek CHP'lilerin ve yüce gönüllü Devreklilerin mayasında var.
Kazanan Devrek olsun, hayırlısı olsun.