Son dönemde İzmir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nden kötü kokular geliyor.
O nedenle ben de bu kurumu mercek altına alma gereği duydum.
Biliyorsunuz tüyü bitmemiş yetimin, fakirin, fukaranın can yoldaşı olan bu kurumun Devlet babanın şefkatli eli olması gerekiyor, burada görev yapanların harama, talana, rüşvete karışmamış olması gerekiyor, burada sadece ve sadece namuslu ve vicdan sahibi kişilerin görev yapması gerekiyor.
Ama gel gör ki arkasında siyasi bağlantısı olan veya iktidarın yönetici mensuplarını arkasına alan, yani dayısı olanların kol gezdiği bir yerdi burası ve hala öyle mi, yakında ortaya çıkacak!
Her şeyden önce bu müdürlük geçmişte FETÖ yapılanmasının önemli bir ayağı olmuş, burada yönetmeliklere uymayan usulsüz binalara engelli bakım merkezi veya huzurevi ruhsatı verilmiş, yetmemiş onlarca sahte hemşireye çalışma oluru verilmiş, sahte bakıcı çalışmasına göz yumulmuş.
Öyle ki bakanlıktaki ve il müdürlüğündeki bir çok yöneticinin veya denetleme mekanizmasında bulunanların bu özel kuruluşların gizli sahibi veya ortağı olduğu iddiaları var.
Tabi bu iddiaların doğruluğu bu kişiler emekli oldukça ortaya çıkıyor, bir bakıyorsunuz bu eski yönetici ve deneticiler, yani tüm bu usulsüzlüklere ve yolsuzluklara göz yumanlar Devlet memurluğu ceketini çıkarttıklarında bu özel kuruluşların devrini üzerlerine alıyorlar.
Geçmişte yaşanan skandal olaylarla nam salan İzmir Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü sabıkalı olmasına ve bu kara lekeden kurtulması için başına bir milletvekilinin kardeşinin getirilmesine rağmen bir arpa başı kadar yol alınmamış görünüyor.
Daha geçtiğimiz aylarda İzmir Çiğli'de yapı kullanım izninde otopark görünen binaların özel huzurevleri tarafından yaşlı hizmet odaları olarak kullanıldığını, buna da İzmir İl Müdürlüğü'nün yönetmeliklere aykırı olarak onay verdiğini yazmıştım.
İktidarın bir milletvekilinin kardeşine emanet ettiği sabıkalı bir İl Müdürlüğü'nün hala usule ve yönetmeliklere aykırı uygulamalar ortaya koyması oldukça vahim.
Bu usule ve yönetmeliklere aykırı uygulamalarla ilgili onlarca ihbar alıyorum, hepsini tek tek dikkatle araştırıp, inceleyecek ve sizlerle paylaşacağım ve tabi ki her zaman olduğu gibi onurlu ve tarafsız bakanlık müfettişlerine durumu bildireceğim.
Bu süreçte mağdur olmuş tüyü bitmemiş yetim, fakir, fukara ve yakınları ile usulsüz uygulamalara zorlanan, ancak elini harama uzatmayan onurlu Sosyal Hizmet Uzmanı meslektaşlarım ve şerefli memurların şahit oldukları olayları bana iletmelerini rica ediyorum.
Unutmayın; zulüm karşısında susan dilsiz şeytandır.
Susmayın; sustukça sıra size gelecek.