Hafta sonunda Salihli Şubesi'nin açılışını yapmak için geldi, Manisa Şubesi'ni de ziyaret ederek yeni üyelerin kayıt formlarını imzaladı, rozetlerini taktı.
Kendisine büyük hayranlık duyan her biri birbirinden değerli üyeleriyle sohbet etti, onları dinledi ve kendi anılarını da anlattı.
O kadar sıcakkanlı, içten, samimi, naif bir kişiliği var ki, o darbe dönemlerinin soğuk mahkeme duvarları arasında ve kan kokan hapishanelerin demir parmaklıkları ardında, böyle bir insanın insanlık adına vermiş olduğu mücadeleye akıl sır erdiremezsiniz.
Dedim ki, işte kahraman böyle olunuyor; şartlar ne olursa olsun, kan ve gözyaşına karşı insanlık onurunu taviz vermeden ve duruşunu bozmadan savunarak.
Kendisini tanımak, elini sıkmak benim için mutluluk vericiydi, bu fırsatı sağladığı için 29 Ekim Kadınları Derneği Manisa Şube Başkanı Fatma Ayhan'a çok teşekkür ederim, nazik daveti sayesinde güzel ve değerli bir gün yaşadım.
Evet, uluslararası platformda en prestijli ödüller arasında kabul edilen 100 Kahraman Kadın ve Robert Kennedy İnsan Hakları Ödülü sahibi Şenal Sarıhan'ın neden kahraman olduğuna bir bakalım;
İzmir Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü ve daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Önce öğretmenlik daha sonra avukatlık yaptı. TÖS ve TÖB-DER içinde yönetim kademelerinde yer aldı. Avukatlığının ilk yıllarında 12 Eylül 1980 döneminde kendiliğinden kapanmış olan Çağdaş Hukukçular Derneği’nin yeniden açılması çalışmalarını yürüterek üç dönem Genel Başkan olarak görev yaptı. Özellikle siyasi davalarda görev aldı, 12 Eylül mağdurlarının avukatlığını üstlendi, işkencenin önlenmesi ve faili meçhul cinayetlerin araştırılması başta olmak üzere tüm yönleri ile hukukun demokratikleşmesi için çalıştı. 12 Mart ve 12 Eylül’de de tutuklu olarak yargılandı. Siyasi cinayetlerde yaşamını yitirmiş olan Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, A.Taner Kışlalı ve diğer aydınların davalarında müdahil avukat olarak görev yaptı. 21 yıldan bu yana, 2 Temmuz 1993 yılında Sivas’ta meydana gelen katliamda yaşamlarını yitiren aydınların yakınlarının avukatlığını yapıyor. ÇHD Genel Başkanlığı sürecinde, alanında ilk olan Ceza İnfaz Hukuku ve Kadının İnsan Hakları projelerini gerçekleştirdi. Hukuk sistemimizin insan hakları ve kadının insan hakları temelinde gelişmesi mücadelesinde etkin görev aldı. TCK Kadın Platformu Ankara Başkanlığı’nı yürüttü, ayrıca 4320 Sayılı Ailenin Korunması Yasası, Yeni Medeni ve Türk Ceza Yasaları’nın Kadın Hakları temelinde değiştirilmesi çalışmalarına yoğun katkı sundu. Ankara Barosu’nda çeşitli dönemlerde İnsan Hakları Komisyonu Merkezi Başkanlıkları yaptı, Disiplin ve Kadın Hakları Kurullarında çalıştı, Türkiye Barolar Birliği Kadın Komisyonları Başkanlığı görevleri yaptı, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu’nda Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı, iktidarın kurula müdahalesi üzerine istifa ederek bu görevden ayrıldı. Ülkede gericiliğin tırmanmaya başladığı yıllarda kadın mücadelesini örgütlemek amacı ile Cumhuriyet Kadınları Derneği’ni kurdu. 67 il ve ilçede örgütlü olan derneğin 17 yıl süre ile Genel Başkanlığını yaptı. Kanal Türk ve Halk TV’de Kadının İnsan Hakları Konusunda Televizyon programları hazırladı. Özellikle 12 Eylül referandum sürecinde etkin çalışmalar yürüttü. 2010 Genel seçimlerinde CHP Ankara Milletvekilliği istemi ile aday adayı oldu. Parti içinde kadınların hukuksal hakları alanındaki eğitimlerde görev aldı. Part’inin Hukuk ve Kadın Kolları’nın Kadın Cezaevleri birimlerinde görev yaptı. 34'üncü Olağan Kongre’de Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi olarak görev aldı.18'inci Olağan Kongre’de PM üyeliğine seçildi. Kafes ve Efirli Günlüğü adlı öykü kitapları, Öğretmen-Öğrenci İlişkileri, Deprem ve Hukuk, Sivas Katliamı Davası, TÜBAKKOM, TCK Kadınlara Neler Getiriyor? adlı kitapları ile Kadın ve Şiddet, Ceza İnfaz Hukuku, Savaş Hukuku, Medeni Yasa Kadınlara Neler Getiriyor, Türk Ceza Yasası Kadınlara Neler Getiriyor, TMY ve Erdost Davası el kitapları bulunuyor. Öykü kitapları; Cam Bardaklar Kırılsın adı ile oyunlaştırıldı, çeşitli konularda çok sayıda makalesi yayımlandı.
29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, Eğitimci, Hukukçu, Yazar, Siyasetçi, İnsan Hakları Aktivisti ve bir insan olarak kısacık bir ömre ne kadar büyük bir mücadele sığdırmış.
Şenal Sarıhan, Fatma Ayhan ve üyeleri gibi kadınlar sayesinde Türkiye laik, demokratik ve çağdaş hukuk devleti olarak ilelebet yaşayacak.
İyi ki varlar, iyi ki hayatımıza dokunuyorlar.